ABD'nin Yemen'deki Husilere yönelik saldırıları artarak devam ediyor. ABD, Husilerin Kızıldeniz'deki deniz taşımacılığına yönelik saldırılarını durdurmayı ve İran'a gözdağı vermeyi hedefliyor. Ancak, bu tırmanışın uzun süreli bir çatışmaya dönüşme ve Orta Doğu jeopolitiğini büyük riskler altına sokma potansiyeli bulunuyor. ABD, Husilerin füze ve İHA kabiliyetlerini geliştirdiğini belirterek, bu gelişmiş silahların tedarik yollarını kesmeye çalışıyor.
ABD, Umman Denizi ve Aden Körfezi'ndeki silah sevkiyatlarını durdurmak için operasyonlarını artırırken, İran ile doğrudan bir çatışma olasılığı da artıyor. ABD'nin İran gemilerine yönelik olası saldırıları, vekalet savaşından doğrudan askeri çatışmaya geçilmesine neden olabilir. Bu durum, İran'ın bölgesel güçlere karşı misilleme yapmasına ve Körfez bölgesini de içine alabilecek geniş çaplı bir çatışmaya yol açabilir. İran destekli grupların ABD üslerine yönelik saldırıları da çatışmayı daha da tırmandırabilir.
Husiler, ABD'nin saldırılarına karşılık vermeye devam ediyor ve tırmanışa tırmanışla karşılık vereceklerini belirtiyorlar. Bu durum, çatışmanın uzayabileceğini ve tarafların saldırı ve karşı saldırı döngüsüne girebileceğini gösteriyor. Trump yönetiminin agresif yaklaşımı, Husileri zayıflatmayı amaçlasa da, grubun kararlılığını artırarak daha uzun süreli ve asimetrik bir çatışmaya yol açma potansiyeli taşıyor. Çatışmanın daha da kötüleşmesi, İran-ABD doğrudan çatışmasının önünü açabilir ve bölgesel dengeleri bozabilir.
