Avrupa Birliği (AB), İsrail ile uzun süredir devam eden Ortaklık Konseyi toplantısını düzenlemeye hazırlanıyor. Bu karar, AB'nin soykırıma ortak olmakla ve çifte standart uygulamakla suçlanması gibi ciddi eleştirilere rağmen alındı. Toplantı, İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar başkanlığındaki bir heyetle gerçekleştirilecek ve AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas tarafından yönetilecek. Bu durum, özellikle İrlanda ve İspanya gibi bazı üye ülkelerin İsrail ile ilişkilerin gözden geçirilmesi yönündeki taleplerine rağmen gerçekleşiyor.
Toplantı öncesinde, insan hakları örgütleri ve bazı Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekilleri, İsrail'in insan hakları ihlalleri nedeniyle Ortaklık Anlaşması'nın askıya alınmasını talep ediyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) temsilcileri, AB'nin İsrail ile ilişkilerinde daha sert bir tutum takınması gerektiğini vurgulayarak, İsrail'in işlediği suçların görmezden gelinmemesini savunuyor. Bu bağlamda, toplantının, İsrail'in eylemlerini kınamak ve yaptırım uygulamak için bir fırsat olarak kullanılması gerektiği görüşü öne çıkıyor.
Toplantı, AB içinde farklı görüşlerin çatışmasına sahne olacak gibi görünüyor. Bazı üye ülkeler, Borrell döneminde gerilen ilişkilerin ardından yeni bir sayfa açılmasını savunurken, diğerleri İsrail'e yönelik daha sert bir politika izlenmesini talep ediyor. Ayrıca, Brüksel merkezli Hind Receb Vakfı'nın İsrail Dışişleri Bakanı hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) tutuklama emri başvurusu yapması da toplantıya gölge düşüren bir başka unsur olarak öne çıkıyor. Bu durum, AB'nin İsrail politikası üzerindeki tartışmaları daha da alevlendirecek gibi duruyor.
