1968 yılında suikasta kurban giden Robert F. Kennedy'ye ait yaklaşık 10 bin sayfalık 229 belge, ABD Ulusal Arşiv ve Kayıtlar İdaresi tarafından kamuoyuna sunuldu. Bu önemli gelişme, suikastın ardındaki sır perdesini aralamak için bir fırsat sunarken, yıllardır süregelen tartışmaları da yeniden alevlendirdi. Belgelerin yayımlanması, özellikle suikastın detaylarına ve olası gizli ilişkilere dair yeni bilgilerin ortaya çıkıp çıkmayacağı merakını beraberinde getirdi.
ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Trump'ın çabalarıyla birlikte, Kennedy suikastının üzerinden 60 yıl geçtikten sonra ilk kez Amerikan halkının, federal hükümetin soruşturmasını inceleme fırsatı bulacağını belirtti. Bu durum, olayın aydınlatılmasına yönelik umutları artırırken, aynı zamanda daha önce açıklanan belgelerde yer almayan yeni detayların olup olmadığına dair de beklentileri yükseltti. Daha önce eski başkan John F. Kennedy suikastıyla ilgili belgelerin de kamuoyuna açılması, bu türden olaylara olan ilginin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor.
Trump'ın eski başkan Kennedy suikastına ilişkin gizli dosyaların kamuoyuna açıklanmasını öngören kararnameyi imzalaması, Robert F. Kennedy, John F. Kennedy ve Martin Luther King suikastlarıyla ilgili tüm belgelerin kamuoyuyla paylaşılmasını kapsıyor. Ancak, daha önce suikast belgelerini inceleyen analistler, yeni açıklanan belgelerden çığır açacak bir şey çıkma ihtimalinin düşük olduğunu belirtiyorlar. Yine de bu belgelerin, suikastların ardındaki karmaşık ilişkileri ve karanlık noktaları aydınlatma potansiyeli göz ardı edilmemeli.
