Öfke Krizi: TÜSİAD Yöneticilerine Yurt Dışı Yasağı, Yabancı Sermayeyi Kaçırdı mı?

Öfke Krizi: TÜSİAD Yöneticilerine Yurt Dışı Yasağı, Yabancı Sermayeyi Kaçırdı mı?

Son dönemde yaşanan gelişmeler, Türkiye'de yabancı sermaye girişini olumsuz etkileyebilecek bir atmosfer yaratıyor. TÜSİAD yöneticilerine uygulanan yurt dışı yasağı, kuvvetler ayrılığı ilkesinin zayıflaması ve hukukun üstünlüğüne dair endişelerle birleşince, yabancı yatırımcıların güvenini sarsıyor. Özellikle 2018'den sonra 'tek adam rejimi' ile birlikte yargının siyasallaşması, yabancı sermaye girişini azaltırken, sıcak paranın kısa vadeli yüksek faiz getirilerine yönelmesi, ekonomide kalıcı bir etki bırakmıyor.

Türkiye'ye 2005-2008 yılları arasında giren yüksek miktardaki yabancı sermayenin, demokrasi, hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığı gibi unsurlarla doğrudan ilişkili olduğu görülüyor. AKP'nin iktidara gelişiyle uygulanan ekonomik program ve AB müzakereleri çerçevesinde yapılan hukuk reformları, yabancı yatırımcılar için riski azaltmış ve ülkeye güven getirmişti. Ancak, son dönemde yaşanan gelişmeler, bu güven ortamını zedeleyerek, Türkiye'yi yabancı sermaye için cazip olmaktan uzaklaştırıyor.

TÜSİAD'ın yabancı sermaye ile doğrudan iletişim kuran ve Türkiye ihracatının büyük bir bölümünü gerçekleştiren önemli bir kuruluş olması, yaşanan gelişmelerin ekonomik etkilerini daha da belirgin hale getiriyor. Yöneticilere uygulanan yurt dışı yasağı, yabancı sermayenin Türkiye'ye girişini engellerken, enflasyon ve cari açık gibi ekonomik sorunları da görmezden gelmek anlamına geliyor. Bu durum, ülke ekonomisi için ciddi bir endişe kaynağı oluşturuyor ve dünya medyasında da yankı buluyor.