Türkiye, son dönemde otomotiv sektörüne yapılan uluslararası yatırımlarla dikkat çekiyor. Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu'nun açıklamalarına göre, Türkiye artık sıfırdan bir araç tasarlayıp geliştirme, üretme ve değer zincirinin son aşamalarına kadar ulaştırma kapasitesine sahip. Bu durum, ülkenin güçlü bir fonksiyonel altyapıya sahip olduğunu gösteriyor. Özellikle Çinli BYD'nin yatırım kararı ve Chery'nin Samsun'da üretim tesisi kurma planları, sektörün cazibesini artırarak Türkiye'nin küresel otomotiv üretiminde önemli bir merkez olma sürecini hızlandırıyor.
Türkiye'nin otomotiv sektöründeki başarısının arkasında, ülkenin lojistik avantajları, geniş ve yetkin tedarik zinciri, nitelikli iş gücü ve uygulanan teşvikler yatıyor. Avrupa ve Orta Doğu pazarlarına hızlı erişim imkanı sunması da Türkiye'nin uluslararası yatırımcılar için stratejik konumunu güçlendiriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde uygulanan politikalarla, Türkiye'nin otomotiv sektöründeki rekabetçiliği son 20 yılda küresel ölçekte artırıldı. Bu durum, elektrifikasyon başta olmak üzere güncel trendlerin başarıyla yakalanmasını ve sektörün derinleşmesini sağladı.
Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı Dağlıoğlu, 'milli gurur' TOGG'un başarısının yanı sıra, HIT-30 teşvik programı kapsamında alınan uluslararası yatırım kararlarının, Türkiye'nin rekabetçiliğinin en güçlü göstergelerinden biri olduğunu belirtti. Bu ivmenin sadece otomotiv alanıyla sınırlı kalmayacağı, enerji, finans, havacılık, tarım, turizm ve teknoloji gibi farklı sektörlere de yayılacağı öngörülüyor. Türkiye, 'Yatırımın Yüzyılı' hedefiyle, sunduğu fırsatları küresel iş dünyasına ve yatırımcılara 'Dünyanın Bağlantı Noktası' iletişim kampanyası ile anlatmaya devam ediyor.
