Fatih Çekirge, köşe yazısında Trump'ın başkanlık kararlarını 'Yeni Ortaçağ' kavramıyla değerlendiriyor. Netanyahu'nun esir takasındaki tutumu, Trump'ın Netanyahu'ya koşulsuz desteği ve ABD'nin Paris İklim Anlaşması'ndan çekilmesi gibi olaylar, Çekirge'ye göre güçlünün sözünün geçtiği, anlaşmaların ve uluslararası hukukun rafa kaldırıldığı bir dönemin işaretleri olarak öne çıkıyor. Yazar, bu yeni düzende İngiltere ve Fransa'nın rolünü sorgulayarak, uluslararası hukukun yeniden tesis edilip edilmeyeceği konusundaki belirsizliğe dikkat çekiyor.
Yazıda, Trump'ın Gazze için tatil köyü projesi ve Mısır'dan destek istemesi, Ortadoğu'daki güç dengelerini yeniden şekillendirme çabaları olarak yorumlanıyor. Ayrıca, Trump'ın Rusya ile görüşmeleri ve Arabistan'ı bu görüşmelere ev sahipliği yapmaya davet etmesi, diplomatik izolasyonun kalktığına ve yeni toprak paylaşım savaşlarının işaretlerine işaret ediyor. Çekirge, bu durumun ganimet kültürü ve 'ben yaptım oldu' ekonomisi ile şekillendiğini belirtiyor. Bu yaklaşımlar, NATO ve Avrupa ülkeleri ile ABD arasında potansiyel krizlere yol açabileceği endişesini artırıyor.
Çekirge, 'Yeni Ortaçağ'ın getirdiği en büyük tehlikelerden birinin nükleer silahlar olduğunu vurguluyor. Tarihteki Ortaçağ'dan farklı olarak, günümüzdeki teknolojik gelişmelerin gezegenimize verebileceği zararların çok daha büyük ve küresel ölçekte olduğuna dikkat çekiyor. Yazının sonunda, İngiltere ve Fransa'nın Trump'ı Rusya konusunda ikna etme çabaları ve uluslararası hukuk düzeninin geleceği konusundaki sorular, okuyucuyu bu yeni dönemin getirdiği belirsizlikler üzerinde düşünmeye sevk ediyor.
