Irak'ın Geleceği Belirsizliğini Koruyor: ABD'nin Çekilmesi ve Yeni Bir Dönemin Eşiği

Irak'ın Geleceği Belirsizliğini Koruyor: ABD'nin Çekilmesi ve Yeni Bir Dönemin Eşiği

ABD'nin Irak'tan çekilmesi, ülkenin geleceği için kritik bir dönüm noktası olarak karşımıza çıkıyor. 2003'teki işgalin ardından yaşanan istikrarsızlık sürecinin ardından, 2025'te ABD'nin askeri varlığının sona ermesi, Irak için hem bir fırsat hem de riskler barındırıyor. Bu çekilme, Irak'ın iç siyasetinde, bölgesel güç dengelerinde ve güvenlik yapısında önemli değişikliklere yol açabilir. Ülkenin geleceği, iç siyasi dinamikler, bölgesel rekabet ve terör tehdidi gibi çok katmanlı faktörlerin etkileşimiyle şekillenecek.

ABD'nin çekilmesiyle birlikte Irak, güvenlik açıklarıyla karşı karşıya kalabilir. İran destekli milis grupların güçlenmesi, Sünni unsurların marjinalleşmesi ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin yeniden canlanma ihtimali, ülkenin güvenliğini tehdit eden başlıca riskler arasında yer alıyor. İç siyasette ise Şii, Sünni ve Kürt gruplar arasındaki rekabet, seçim sürecini ve ülkenin istikrarını doğrudan etkileyecek önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Irak'ın geleceği, bu grupların arasındaki uzlaşı ve işbirliğiyle yakından ilişkili olacak.

Bölgesel aktörlerin Irak üzerindeki etkisi de ülkenin geleceği açısından belirleyici olacak. Türkiye, İran, ABD, İsrail ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin Irak'taki nüfuz mücadelesi, ülkenin dış politikasını ve güvenlik dengesini etkileyebilir. Özellikle Türkiye'nin PKK'ya yönelik operasyonları ve Suudi Arabistan'ın Sünni gruplarla ilişkileri, Irak'taki siyasi dengeyi değiştirebilecek önemli gelişmeler arasında yer alıyor. Irak'ın, bölgesel aktörlerle kuracağı dengeli ilişkiler ve iç siyasi istikrarı, ülkenin geleceğini şekillendirecek temel unsurlar olacak.