Emrah Safa Gürkan'ın Ezbere Yaşayanlar adlı kitabından yola çıkarak, modern yaşamın dayattığı sahte özgürlük illüzyonunu ve nesiller arasındaki derinleşen eşitsizliği ele alan bir söyleşi gerçekleşti.
Gürkan, çağımızın en büyük ezberinin özgürlük yalanı olduğunu belirtiyor. Kariyer, ideal insan modeli ve başarı takıntısı gibi kavramların aslında yeni türden baskılar yarattığını vurguluyor. İnsanların kendilerini ürünleştirdiği, stres ve ambalaj çağı olarak tanımladığı bu dönemde, asıl tehlikenin zincirleri içselleştirmek olduğunu ifade ediyor. Ayrıca, okulun bireyin özgürlüğünü törpüleyen bir kurum olduğunu ve sistemin insanları bir makinenin vidası haline getirmeye çalıştığını savunuyor.
Röportajda, Türkiye'deki nesil problemi ve gençlerin gelecek kaygıları da ele alınıyor. Gürkan, gençlerin bir önceki nesilden daha yoksul olduğunu ve bu durumun bir kırılma yarattığını belirtiyor. Emek veren ve okuyan gençlerin asgari ücretle boğuşurken, dijital dünyada bedenini sergileyerek zengin olanların varlığına dikkat çekiyor. Z kuşağının başlattığı boykotun önemine değinirken, siyasetin ekonomik çıkarlar üzerinden şekillendiğini ve bu nedenle boykotun etkili bir hamle olduğunu vurguluyor.
Son olarak, Emrah Safa Gürkan, dedikodunun aslında sosyal zekanın bir ürünü olduğunu ve zeki insanların dedikodu yaptığını belirtiyor. Muhalefetin ve gençlerin enerjisinin doğru bir şekilde yönlendirilmesi gerektiğini ve Türkiye'de siyasetin şeffaflaşmasının önemine dikkat çekiyor. Kendi hayatından örnekler vererek, finansal bağımsızlığın özgürlük için önemini vurguluyor.
