Ukrayna'nın nükleer silahlarından vazgeçmesi karşılığında ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere'nin 1994'te imzaladığı Budapeşte Memorandumu'ndaki güvenceye benzer bir durum yaşanıyor. Trump'ın Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy hakkındaki açıklamaları gerilimi tırmandırırken, Avrupa ülkeleri de ABD ile dengeli bir ilişki sürdürmenin ve Ukrayna-Rusya savaşını sonlandırmanın yollarını arıyor. Avrupa'nın güvenliği için bir "Avrupa Güvenlik Konseyi" (AGK) kurulması fikri gündeme geliyor.
AGK, Belçika, Fransa, Türkiye, İngiltere, İspanya, İtalya, Hollanda, Danimarka, Norveç, Finlandiya, Polonya, Romanya, Almanya ve Portekiz'den oluşacak. Bu konsey, Avrupa'nın savunma ve güvenliğini üstlenecek, NATO içinde Avrupa'ya özgü bir müttefik yapısı oluşturacak. ABD'nin rolü nükleer şemsiye desteği ile sınırlı kalacak. Kararlar oybirliği yerine "oybirliği -1" sistemiyle alınacak.
Türkiye, ordusu, diplomasisi ve coğrafi konumuyla Avrupa için vazgeçilmez bir müttefik olarak görülüyor. Avrupa'nın Rusya ile yaşayacağı güvenlik sorunları ve siber tehditlere karşı Türkiye'nin askeri gücüne ihtiyaç duyuluyor. Belçika Genelkurmay Başkanı'nın açıklamaları, Avrupa ordularının savaşa hazırlanması gerektiğini vurguluyor. Avrupa Güvenlik Konseyi'nin kurulması ve Türkiye'nin bu yapıya dahil edilmesi, ABD'nin yükünü hafifletecek ve Trump'ın eleştirilerine karşı bir çözüm sunacaktır.
